Hoşsohbetimizi sık rastlanan hastalıklarla açtık, Banu Hanım’ın Raw For Us hakkındaki samimi fikirleriyle sonlandırdık. Genelde kortizon tedavisi önerilen deri hastalıklarını, kemoterapi önerilen kanser vakalarını ve ampüle edilmeden homoepatiyle son bir şans verildikten sonra yürüyebilmeye başlayan hastanın hikayesini dinlemek isteyebilirsiniz.
Banu Hanım araştırmacı bir ruhla geleneksel yöntemlerin ötesinde de eğitimler alarak Veteriner Hekimliğini güncel tuttuğunu ve öğrenmenin sonsuz olduğunu vurguluyor. İlgi alanları arasında ses terapisi, akupunktur ve Çin Tıbbı protokolleri de yer alıyor. Homoepatinin etkisini kişisel olarak gözlemledikten sonra öncelikle alanda uzmanlaşmak için uzun yıllar yurtiçinde çalışmalarına devam ederek yurtdışında da ülkemizi temsil ederek Türkiye’nin ilk akredite homoepatı oluyor. Yalnızca 3 ay yaşaması beklenen lenfoma kanser teşhisi konulan Golden Retreiver 22 ay boyunca homoepatik remedilerle yaşamını sürdürmeye devam ediyor. Bu vakayla çalışmalarını yurtdışında sunmaya başlıyor.
Genel anlamda yaklaşımı hayvanların stresten ve kimyasaldan uzak olabildiğince doğal bir yaşam süremelerinden yana. Ayrıca homoepatik remedilerle arı sokması, solunum rahatsızlıkları, kusma ve ishal gibi durumlarda evcil hayvan ebeveynlerinin kendi imkanlarıyla, veteriner ziyareti gerçekleştirmeden önce müdahalede bulunabileceğini ifade ediyor. Websitesinden takip edebileceğiniz farklı seviyede sunulacak olan eğitimlerle en azından seyahatlere oluşabilecek acil durumlarda, eczacılardan temin edebileceğimiz homoepatik remedi kitleriyle, ne yapabileceğimi öğrenmek ilginizi çekebilir!
Ayrıca karaciğer enzimleriyle ilgili sonuçlarda anormal bir tespit yapılan vakalarda, ultrason yapıldığı takdirde çocuğun diğer bulgularında bir problem görülmediyse, 3 gün sonra tekrar test edilmesini, kısa süreli değişimler olabileceğini vurguluyor. Çoğu zaman beslenme değişikliğinin de enzimleri düzenlemekte yeterli olabileceğini hatırlatıyor.
Aşılarla ilgili olan uyarısı da yalnızca gerekli olanların mümkün olan en nazik yani en aralıklı sürede yapılması gerektiği yönünde. Petshoplardan alınan yavrular 1.5 ayda aşı programlarını bitirmiş oluyorlar fakat Banu Hanım kendisinin 6 aya yaydığını ifade ediyor. Sıkıştırılmış aşı programları ileride komplikasyona sebep oluyor.
Parazit konusunda gaita testinin en güvenilir gösterge olduğunu ve yüksek asit içeriği ile çiğ besinler tüketen tüylü dostlarımızdaki enfeksiyon riskinin azaldığını gözlemliyor.
Stresin bütün iyi girişimlerimizin ötesinde yıpratıcı bir etkisi olduğuna, ev içindeki huzurun tüylü dostlarımızın sağlıklarını doğrudan etkilediğine gönülden inanan Banu Hanım’la bir dahaki sohbetimizde duygularımız, oluş hallerimiz ve tüylü dostlarımızla olan ilişkilerimizin sağlıklarına yansımaları hakkında daha fazla görüşebiliriz!
Bir Veteriner Hekim olarak bu kadar aşının yapılmasını bende doğru bulmuyorum. Hangi aşıları ne zaman ve nasıl uyguladığı hakkında bilgi almak isterim. Bu konuda bir makale veya eğitim proğramı olabilirmi
İlginiz için çok teşekkür ederim! Tüylü dostlarımız için harika olacaktır. Kendi tecrübelerini nasıl paylaşacağı hakkında bir fikrim yok. Banu Kantarcıoğlu kişisel websitesinden e-mail ile iletişime geçebilirsiniz.